Yorum:
Powerviolence ilginç bir müzik tarzı bence; tarzı sevmeyen bir insan için tek kelimeyle çin işkencesiyken, tarzı seven (selam olsun oradan bu güzel insanlara) çıkan her pv albümünü zevkle dinliyor. İcrası ve beste yazması basit bir müzik olmasına ve standartlarının ötesinde birşey barındırmamasına bağlayabilirim rahatlıkla bu durumu.
Bir zamanlar; yıllar önce, bu satırlarda anmaden geçemeyeceğim sevgili kardeşim Sidar' la (naber lan? ehe!) İzmir' in rezil müzik piyasası hakkında konuşurken; -ikimizin de hayatında önemli bir yere sahip- üstgeçit diyarı şirin başkentimiz Ankara' da yaşasak bu kadar sıkılmazdık diyor ve birbirimizi sağlam gerekçelerle onaylıyorduk. Bu gerekçelerden birisi turkpunk' ta bir zamanlar eleman arıyorum kısmına "Ankara'da powerviolence yapacak adam?" yazan babayiğitti... "Ulan" demiştik o günler; "Dinleyici var ki adamlar oturup grup kuracağız diyor" demiştik. Fakat bir takım gerizekalılar (eğer bunu yazan tayfadan biri beni bulursa aynen üstat Ahmet Çakar gibi "ben size gerizekalı demedim; zekası geri dedim, bunu derken de hakaret anlamında söylemedim ayrıca dangalak da demedim bu yaptığınız dangalaklık dedim ve o'neal da adam değil..." der bu işten sıyrılmasını da bilirim, neyse parantez uzuyor konu kaçıyor, gerizekalı diyorduk...) bu postun altına "powerviolence ne lan? güç vahşet diye tarz mı olur ehare zohere" gibi beyinlerinin kıvrım sayısının tek basamaklı olduğunu belli eden yorumlar yapmışlardı. Yaklaşık bir buçuk yıl sonra bu insanın bu blogun değerli ortağı; Ankaralı büyük dostum delikbeyin (İbrahim) olduğunu da raslantı eseri öğrenmiştim. Bizim tanışmamız da o muhabbete dayanır zira...
Bir de projeden öteye geçememiş "The Elektrik Saz Torture" meselesi var ki o da geçmişimde güzelimsi bir anıdır, Angara düğün havaları etkileşimli powerviolence olarak tanımlayabileceğim bu proje; powerviolence tarzının alameti farikası olan hızlandırılmış karambol punk gitarları ve delişmen vokallerin yanında "gottiri gottiri" diye coşan bir elektro sazla beraber, ilginç şarkı sözleri içeriyordu. Şarkı isimlerinden örnek vermek gerekirse; "Çubuk Barajında Geçen Şen Dakikalar veya Yılların Eskitemediği Piknik Geleneğinin Taşaklara Olan Izdırabı", "Gang Shout İçin Gaaveden Adam Toplamak İsterdi Deli Gönül" "Çinçin' e Güneş Doğmuyor", "Kuğulu Park' taki Kuğuları Yedim", "Libidomu Bentderesi'nde Bıraktım yada Adem Baba' dan Beri Süregelen Bir Sorunun Ergen Bünyeye Etkisi", "Burzumcuyla Fazla Samimi Olmam 'meraba 'meraba' Der Geçerim" gibi mizahi denebilecek sözler yazmıştım bir zamanlar. Sidar' la değişik sahne şovları planlarımız da vardı (Düğün salonu havası vermek için sahneye balonlar koymak, sonra küçük bir çocuğun sahneye çıkıp o balonları tekmelemesi gibi). Fakat maalesef; böyle bir grupta kaçınılmaz olan elektro saz aletinin "noolcak lan?-aha Burak geldi aklıma, ona da selam ederim- en fazla 200 kaattır" diyip, en ucuzunun 800 lira olduğunu öğrenmemle; başlamadan hayal olmuş, başlamadan sona eren müzik projesi no:896443 olarak tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almıştır. oysa ki 11-12 tane bizzat benim yazdığım şarkı sözü de mevcuttur, ayrıca 2-3 şarkı bestelenmiştir bile. Hatta bir
myspace sayfası bile hazırlamıştık İbrahim' le...
Kısacası powerviolence benim için bir müzik tarzından da öte; başlayan, pekişen dostluklar, yalan olan projeler, heves ve yerine göre güzel anılar barındıran bir olaydır. Bende manevi etkisi büyüktür. Bu da yer yer dostları yer yer geçmişi anmalı, albüm kritiğinden öte bir yazı oldu.
Albüme gelince, klasik pv albümü işte, 1989'dan beri piyasadalar, ben 2002 tarihli en sevdiğim albümlerini koymayı tercih ettim bloga...
Tracklist:
- Dynamite Up Your Ass
- Martyr
- Game Of Death
- No More Favors
- Um Bando De Filhos De Puta
- Not Smooth Jazz
- I Love Punk I Love Thrash
- Outsider
- Cold Sweat
- Drinking With Friends
- Dengue's Mosquito
- Army Of God
- Punk For Dummies
- Signup
- Easy Sell
- When In Rome
- Ride With Me
- This Is Progress
- Best Behavior
- Glory Days
- Again And Again
DOWNLOAD